Search This Blog

Saturday, 16 August 2025

Günü Gelir, Okan Emanet



Şarkıyı dinlemek için

Almışken yükünü zaman içinde,

Sevinmişken maviliklerin ininde,

Seni çağırıyor ufukta görünen gemi.

Kum saatine direnmek elde mi?


Yeryüzünde renkler ayrı bir aşama.

Denizin kalbi dokunur her yaşama.

Rüzgârın hediyesi çiçektir dalgaya,

Hazır ol! Sana gelenleri almaya...


Kıyıya vurduk her darbede;

Gönlümüzde garip arbede;

Anlaşılmadığımız hikâyede;

"Günü gelir" der, bizim kaide.


Fallara inanacak kadir aciz,

Ufuk çizgisi tarumar deniz.

Hayat Satranç, Okan Emanet



Şarkıyı dinlemek için

Alıp başımı düştüm yollara...

Karşımda vadesi dolmuş bedenler,

Aşkın iksirini feda edenler,

Bir cevaba muhtaç nedenler,

Şaşıp kaldım gövdesiz insanlara.


Bir yandan gülerken o ilk aşka,

Grileşmiştir nefes; ondan başka.

Bedeli varsayımlarla ödenmiş inanç,

Uyku öncesi dimağında yanan utanç,

Siyahla başlarsın hep; hayat satranç.


Beklersin; dokunsun yarana bir el.

Umarsın; ömür kirişlerinde haber,

Doğsun istersin; güneş ve ay beraber.

Kâinat kocaman; hayat dar çember.

Ansızın gittiğin yerden yine gel!

Kalp Sızıları, Okan Emanet



Şarkıyı dinlemek için

İki nokta arasında zalim tartı;

Eskimiş ruhlar ve eksilmiş artı,

Açlığın çığlığında süzülen martı,

Sesini duyabilecek aşkın tek şartı:

“Yabana atma! Kalbindeki sızıları...”


Zan altında yürekler adımlarken aheste;

Düşünce sepetinde fikirler deste deste,

Benim nutkumda; hisli nağmeli beste.


Yolları kapatan sarmaşıklar gibi cesur;

Vara yoğa karışan doğa gibi özgür.


Öyle oyaladım ki sesimi; azâbım kabir,

Yayan yapıldak sevdam; kanı demir,

Su sesi eşliğinde dünyama batan emir:

“Aç hıçkırıklarını semaya!” diyor metcezir.

Yeşil, Okan Emanet


Şarkıyı dinlemek için

Her canın cananında bir an: rezil,

Kimsenin bilmediği yüklerle dolu mendil,

Dünden bugüne hep yas tutan nesil,

Verdiği her sözde içeride yatan cahil,

Sonunu bile bile peşine düştüğü katil,

Ayağa kalkmayı bilse de sonu gafil.

Gözlerime emir versem, söz temsil:

“Aynadaki son, kalbimdeki o ana devril.”

“Odamın penceresinde yeşerene yenil.”

Şairin kalemi su; okuyana sebil,

Harflerin arası durmak bilmeyen menzil,

Sen de yerini al; ömür bitmeden acil!

Yine emretsem yangınıma bir şekil:

“Yaş dallarında kor ateşlerle serpil.”

“Zifiri karanlıkta yıldız olsun kandil.”

Asırlardır haykıran gönül işçileri kefil...

Rüzgarın otağında yapraklar bencil...

Gece de olsa aşk her daim yeşil...

Wednesday, 25 June 2025

Ahşap Dolap, Okan Emanet



Şarkıyı dinlemek için

İlk aşkın parıltısı; yarısı serap,

İlk sözlerdeki sızı; yarası bitap,
Hüsranın çınlaması; yankısı gazap.
Sana, senden daha yakın ilkler: mihrap.

Yaş alarak yaşadıklarımız birer elbise,
Koridorları yaşlarla yıkadığınız lise,
Övüncünüz olacak, yağmurun hediyesi leke...
Garip bir tebessüm, kalabalıktan kalınca teke!

Her serüvenin sonunda dolan dolap,
Anıların sıcacık; tek renk: ahşap.
Açınca kapısını, gördüğün sıra sıra hesap...
Sanki seçsen birini, belirecektir cevap.

Sevmeseniz de şiir sevenler etrafınızda olsun;
Korksanız da giydiğiniz aşktan kurşun,
Yaksa da hasret, mazi elbisenle avun...
Nasıl olsa geçen her dakika bir soygun.

Kalbiniz kırık ise,
Gözyaşlarınız çise;
Bendeki ta derinden yaralı...
Sizin olsun; iş görür, yamalı!