İlk aşkın parıltısı; yarısı serap,
İlk sözlerdeki sızı; yarası bitap,
Hüsranın çınlaması; yankısı gazap.
Sana, senden daha yakın ilkler: mihrap.
Yaş alarak yaşadıklarımız birer elbise,
Koridorları yaşlarla yıkadığınız lise,
Övüncünüz olacak, yağmurun hediyesi leke...
Garip bir tebessüm, kalabalıktan kalınca teke!
Her serüvenin sonunda dolan dolap,
Anıların sıcacık; tek renk: ahşap.
Açınca kapısını, gördüğün sıra sıra hesap...
Sanki seçsen birini, belirecektir cevap.
Sevmeseniz de şiir sevenler etrafınızda olsun;
Korksanız da giydiğiniz aşktan kurşun,
Yaksa da hasret, mazi elbisenle avun...
Nasıl olsa geçen her dakika bir soygun.
Kalbiniz kırık ise,
Gözyaşlarınız çise;
Bendeki ta derinden yaralı...
Sizin olsun; iş görür, yamalı!