Search This Blog

Sunday, 30 March 2025

Art of Living By Okan Emanet




Composed by AI SUNO

Fear, by word, by definition

Has never been in my term

Being challenged by anyone
No matter how this could be done
In any way learnt to overcome them
Because to dance with the fire is my art Maybe never do I get to fight
Maybe ever have I feared of night
Darkness, being grabbed behind
All the ways are clear to find
That is my art of living
All the triumphs on my way
I never stop to say
To dance with the fire is my art Ripped off the traces of tears
On my face passed all the years
Maybe I am still young
But I have no word left for song
In an open tone, I start to sing
Now it’s high time for the bell to ring
The end is coming forward
But I never look backward Because To dance with the fire is my art



Emek; Hayal Kırıklığı, Okan Emanet

 


Composed by AI SUNO

Emek; Hayal Kırıklığı

 

Nakış nakış işlenen emek, görmez hürmet,

Kalbinden dökülen tek dua; ya kısmet!

Ömür dediğin bir limana ulaşmaksa şayet

Ayağa kalk diyor sana, adsız bir kuvvet

Beş para etmeyen emek; nerelerde kıymet?

 

Yılların beşiğinde yeşerttiğim emek,

Her bir anında umutlar ilmek ilmek…

 

Mahzendeki ışık için çırpınışlar bir defa,

Doğmayacak güneş gibi bindir cefa,

Dudaklar zikretmeyecektir bir vefa;

İşte tam da burada kırıktır hayaller;

Yenilerine yer açmadan, elveda!

 

Hapsolmuş dualar, adımlarken avluda,

Gün doğumunda emekler, koşarken umuda,

Her yanım beşer, akıllar para pulda,

Nafile balık avlıyor emekler; bulanık suda.

 

Yılların beşiğinde yeşerttiğim emek,

Her bir anında umutlar ilmek ilmek…




Saturday, 29 March 2025

Mucize tohum, Okan Emanet

 


Composed by AI SUNO

Mucize tohum

Yerini yurdunu kurmuş iken bir ocakta,

altını üstüne çevirdiler yuvasını oracıkta,

kiremitler ördüler can yüzüne o sokakta,

çok derinden gelen mucize tohum doğmakta;

tebessüm gözlerde, ya kulübede ya da konakta.


Küçücük aralıktan sızan mucize tohum;

çaresiz yalnızlığa sarılmış, ışıktan mahrum.

Ser verip sır vermeyen esintilere mahkum,

ayna gibi kendinden pay biçen duygum...

"El değmemiş toprak örtüsünde diğer yarım."


Dağları devirip gelişen fidan,

ruhunda asla dinmeyen isyan,

sözcükleri dans ettiren lisan,

meydan okuyan dillerde zindan.


Dallarında sır küpü meyve...

Beni benden alan amansız zirve...




Saturday, 22 March 2025

Manzara, Okan Emanet

 Manzara


Composed by AI Suno

Göz yaşı pınarları arasında ateş yakan Ankara;

Kucağında mermer taneleri besleyen Marmara,

İki yurt arasında kalmış gönül, koşarken huzura;

Koparacaktır, melteme dönmüş yüreğim yaygara.

Serin iken sert; hafif iken dert, bu macera

Kapattığım anda gözlerimde, günü yitirmiş manzara.

 

Başı aşk, sonu mabet bu çağ;

Üst üste konmuş nefes, bu dağ;

Erişeceğim ya ölü ya da sağ!

 

Ağlayacağın kadar ağla;

Yağabileceğin kadar yağ;

İşte budur, değişmeyen manzara…

 

Bağı çözülmüş duygular…

Her nabzında seni sınar…

İstemeyeceğin kadar…

 

Ve artık sözler, yitip giden gençliğime ağıt;

Manzaramda sağa sola savrulan kâğıt,

Dillerimde tek dua: Gözümdeki ‘seni’ dağıt…






Sunday, 16 March 2025

Tez-2

 Composed by AI SUNO


Gönlün odalarında yeşeren duygu dinlemez;

aklın nafile çabalarla uyarsa da kaç kez,

yalvarsan da hayat, hayallerini affetmez,

nasıl olsa her yanın insan, sade yargısı tez.


Gül varmış, gülüm yokmuş der ya masal,

evvel zaman içinde yüzerken bir sandal,

udun kanadında bir aşk, hayal meyal,

her karakterinde ince işlenmiş bir sual,

"yaşananlar mı? umdukların mı?" kutsal...


Beklemek; ayaz geceler gibi buzdan,

kalp çalgısının telleri titrer yastan,

ve sazın kalbine aşkı döken ozan,

çıkar sahneye; olur ruhuna derman.

Tabi ki hüznün çiçeklerini açmaya varsan...


Sevda falı imgeleri yok ki eşi benzeri,

kanun taksiminde doğan sevda sesleri;

ince işçilikle kanun açar defteri;

sonunda güneş yükselip siler her nefreti...



Tez-1, Okan Emanet

Composed by AI SUNO

Müziğin girişinde ruhun gariban;

sonunda huzura inanıyorsan,

keman tellerinde ağlayan insan,

hasret taneleri ile doluysa her dakikan;

cebinde resim, almazsın ders hatalarından

 

Uzaklarda, denizin kulağındaki şarkı,

seni sana anlatan belli belirsiz yankı;

masum gitar nameleriyle haşir neşir...

manayı yitirmiş ruhlar ile dolu şehir,

keskin bıçak darbesiyle bölen bu nehir,

daha sayamadığım deryalardaki fikir...

hepsi bu soğuk dünyada tekdir, birdir.

 

Biçare kalmış öykü ile ilhamımı dağlama,

eski defterleri açıp için için ağlama;

ve nihayet sevince galip gelen hisli bağlama,

kime yarar ki bu dizeler sadece garibana...

 

Hep aynı tonda çalan ritim ve pes,

döner dolaşır aynı sözde durur

Hem de kaç kez?

yansıtır sana kalpleri

sade yargısı tez!

Hard on me by Okan Emanet

 

Hard on me!

Composed by AI Suno

Just because a wealth of exalt pursues your name

doesn't necessarily mean you hold the torch or flame.

Only when those flowered words get to play a game

will you come to fight a losing battle in shame.

At no time will there be a surge in honour!

In no way will they be a barrier to rumour!

"You are a miraculous power; too bold a claim!"

 

Hard on me to see these are music to one's ears,

Hard on me to watch one ignoring all the fears,

Hard on me to swim in the pool of shining tears.

 

As an ageing tree, I wear my heart on my sleeve,

with all the emotions bathed utterly and naive,

yet all the freezing stones cluster in gathering sheeve.

As if they were about to swear and thieve,

they would be over the cloud to deceive

" the yellow leaves of the trunk cannot conceive."

 

Hard on me to find an extenuating reason...

Hard on me to let them grow in previous season...

Hard on me to make the heart blossom...