Search This Blog

Saturday, 16 August 2025

Günü Gelir, Okan Emanet



Şarkıyı dinlemek için

Almışken yükünü zaman içinde,

Sevinmişken maviliklerin ininde,

Seni çağırıyor ufukta görünen gemi.

Kum saatine direnmek elde mi?


Yeryüzünde renkler ayrı bir aşama.

Denizin kalbi dokunur her yaşama.

Rüzgârın hediyesi çiçektir dalgaya,

Hazır ol! Sana gelenleri almaya...


Kıyıya vurduk her darbede;

Gönlümüzde garip arbede;

Anlaşılmadığımız hikâyede;

"Günü gelir" der, bizim kaide.


Fallara inanacak kadir aciz,

Ufuk çizgisi tarumar deniz.

Hayat Satranç, Okan Emanet



Şarkıyı dinlemek için

Alıp başımı düştüm yollara...

Karşımda vadesi dolmuş bedenler,

Aşkın iksirini feda edenler,

Bir cevaba muhtaç nedenler,

Şaşıp kaldım gövdesiz insanlara.


Bir yandan gülerken o ilk aşka,

Grileşmiştir nefes; ondan başka.

Bedeli varsayımlarla ödenmiş inanç,

Uyku öncesi dimağında yanan utanç,

Siyahla başlarsın hep; hayat satranç.


Beklersin; dokunsun yarana bir el.

Umarsın; ömür kirişlerinde haber,

Doğsun istersin; güneş ve ay beraber.

Kâinat kocaman; hayat dar çember.

Ansızın gittiğin yerden yine gel!

Kalp Sızıları, Okan Emanet



Şarkıyı dinlemek için

İki nokta arasında zalim tartı;

Eskimiş ruhlar ve eksilmiş artı,

Açlığın çığlığında süzülen martı,

Sesini duyabilecek aşkın tek şartı:

“Yabana atma! Kalbindeki sızıları...”


Zan altında yürekler adımlarken aheste;

Düşünce sepetinde fikirler deste deste,

Benim nutkumda; hisli nağmeli beste.


Yolları kapatan sarmaşıklar gibi cesur;

Vara yoğa karışan doğa gibi özgür.


Öyle oyaladım ki sesimi; azâbım kabir,

Yayan yapıldak sevdam; kanı demir,

Su sesi eşliğinde dünyama batan emir:

“Aç hıçkırıklarını semaya!” diyor metcezir.

Yeşil, Okan Emanet


Şarkıyı dinlemek için

Her canın cananında bir an: rezil,

Kimsenin bilmediği yüklerle dolu mendil,

Dünden bugüne hep yas tutan nesil,

Verdiği her sözde içeride yatan cahil,

Sonunu bile bile peşine düştüğü katil,

Ayağa kalkmayı bilse de sonu gafil.

Gözlerime emir versem, söz temsil:

“Aynadaki son, kalbimdeki o ana devril.”

“Odamın penceresinde yeşerene yenil.”

Şairin kalemi su; okuyana sebil,

Harflerin arası durmak bilmeyen menzil,

Sen de yerini al; ömür bitmeden acil!

Yine emretsem yangınıma bir şekil:

“Yaş dallarında kor ateşlerle serpil.”

“Zifiri karanlıkta yıldız olsun kandil.”

Asırlardır haykıran gönül işçileri kefil...

Rüzgarın otağında yapraklar bencil...

Gece de olsa aşk her daim yeşil...

Wednesday, 25 June 2025

Ahşap Dolap, Okan Emanet



Şarkıyı dinlemek için

İlk aşkın parıltısı; yarısı serap,

İlk sözlerdeki sızı; yarası bitap,
Hüsranın çınlaması; yankısı gazap.
Sana, senden daha yakın ilkler: mihrap.

Yaş alarak yaşadıklarımız birer elbise,
Koridorları yaşlarla yıkadığınız lise,
Övüncünüz olacak, yağmurun hediyesi leke...
Garip bir tebessüm, kalabalıktan kalınca teke!

Her serüvenin sonunda dolan dolap,
Anıların sıcacık; tek renk: ahşap.
Açınca kapısını, gördüğün sıra sıra hesap...
Sanki seçsen birini, belirecektir cevap.

Sevmeseniz de şiir sevenler etrafınızda olsun;
Korksanız da giydiğiniz aşktan kurşun,
Yaksa da hasret, mazi elbisenle avun...
Nasıl olsa geçen her dakika bir soygun.

Kalbiniz kırık ise,
Gözyaşlarınız çise;
Bendeki ta derinden yaralı...
Sizin olsun; iş görür, yamalı!





Monday, 9 June 2025

Awe by Koray Özger ft. Okan Emanet



Composed by AI SUNO


When rain drops one pinch of hope on earth,
There becomes heaven-to-hell call by one breath.
Death seems to be the final stop before you get deaf.
Bodies, whose spirits are devoured, are to linger.
Hearts, one of whose ears is severed, tempt to whisper:
“Freeze the breeze of tears here and there!”
“Count as many questions as you can; take where!”
“Curiosity is the choir of mystery on impulse.”
“Swimming in the pool of chaos, ready to repulse”.
 
Searching for that piece of mind
Still in awe of how people can be so blind.
Waiting for the soul with whom I shall bind.
Someone who listens but, above all, kind…
Someone you never search for but inevitably find!
 
With the feeling of being distinguished,
Life is lurking with heartbeats anguished.
On the same vein of one-to-one verbal grasp,
This soul is in pursuit of melodical sighing gasp.
Knowing how hard it is to show all these scars…
For someone they could seem as arms of stars…
For my reason to survive, moulded as painful blades,
This whole being prefers to loiter in shades…

Saturday, 7 June 2025

Aşk olsun..., Okan Emanet

 


Şarkıyı dinlemek için

Yapılan her hata, birer talep…

Ruhunu açmak için bu sebep…

 

Gönülleri yılan yolundan arındıran mektep,

Ruh kalemiyle adım adım yok ettiği akrep,

Her derde devadır yüreğindeki mürekkep.

Öğrenciler hep bir arada; aynı payda…

Sınavları pek çetin; ufukta tek fayda:

“Şeytanı bile dize getirecek güçteki ermiş.”

“Aşk olsun,” selamı dillerindeki altın deyiş.

Vazgeçmek özgürlüktür der her derviş.

 

Çukurlara girip çıktılar; kalpler aşk damgalı.

Dünya nimetlerini gördüler; kumaşlar alacalı.

Günah deryasına itildiler; tövbeleri okunaklı.

Bedenleri bu âlemde; yaşamları dokunaklı.

Anadolu duası ile: “Aşk olsun onlara!”

 

Derviş, selamı ile tutuşturdu kıvılcım.

Hayat sofranıza edep sundu salkım salkım.

Gençliğinizin sefasını sansanız da tılsım,

Geçen yıllar, sanrılarla doğurur alkım.

Aşk olsun, görüp de yanmayanlara!




Saturday, 31 May 2025

Korku, Okan Emanet


Şarkıyı dinlemek için
Farklı bir versiyonu dinlemek için

Karnında zehre benzeyen bir şey, adı kuşku;

Ardından gelen sayfalarca "Sen", hadi oku!

Bastırma o yanardağı; gül özünden doku!

Yüreğine oturan kâbus eşliğinde uyku;

Seni arşa çıkaracak kudrettir korku...



"Nerede kalmıştık?" ömür ayracı ile gevşe!

"Ne kaçırdım?" sorusu yaratsa da endişe,

Çıkarma aklından; bunlar sadece klişe.

Aklın dursa yüreğin savaşsın nöbetleşe!


Geceyi giyinmiş ruhun evi sanki kafes;

Bulaşıcıdır sözün gücü, bırakmaz ki heves.

Yeri gelir, keserler müziği; ki o tek nefes.

Kulağının üstüne yat; bekle gelsin o ses...


Susuz kalmış arzular: Dilleri bir karış.

Çevir gözlerini bir tabloya: Orada kaçış.

Ezme kendini; korkuyu anlamaya çalış.

Dinleme o çok bilmişleri; onlar hep yanlış.

Silah gibi kullan korkunu; orada mutlak varış.


Baharın bozduğunu korku yazar.

Duygu bozumunda ise başlar inkâr.



Monday, 26 May 2025

Farkında, Okan Emanet

 


Şarkıyı dinlemek için

Sabahın seherinde, rüzgârla çalan o şarkı;

Bir türlü duyamadım, ikilemlerdeki farkı.

Herkesin ezbere bildiği, daimî dönen çarkı

Ben göremedim, bilemedim, çözemedim.

Dediler ki: "Paranın fendi sevdayı yendi…"

Önce "fayda" dediler; farkında değildim.

Önce "kalp" dedim; geri çevirdiniz, efendim.

 

"Ne gerek var?" doyuramadığınız damak;

Unvanınız ise önde olmak, ayakta kalmak.

Bir göz kırpışında ölmeye kalsa da ramak,

Diğer âlemde de devam eder bu eğilim.

Bu sonsuz tutku neden? Ben farkında değilim.

Mahşer günü olur ya, haklı çıkarsanız eğer;

Bire bin kattıklarınız aslında gerçek değer.

 

Bakıyorum da yegâne öğüdünüz: "Düşme yere!"

Kopmasın çocuklarımız ufuktan tek bir kere!

Düşmesin gönüllerine aşk fırtınasından zerre,

Akmasın gözlerine himmet taşıyan dere!

Zamane insanı değilim ben; gelmeyecek çağım.

Sözde sonsuz mutluluk, sizin avuçlarınızda…

Ama ben farkında olmayacağım…

 

Farkında değildim…

Farkında değilim…

Farkında olmayacağım…



Saturday, 24 May 2025

İmgeler... Simgeler..., Okan Emanet

 




Şarkıyı dinlemek için


Nihayete ermeyen aşklar gibi yalnız dokuz,

Birini bulup tamamlanmaya ne yazık ki tokuz.

Artı bir deyip onda kalacak iken sonsuz,

İmgeler noksan, simgeler mutsuz!

 

Bir şeylerden yoksun yaşıyoruz; tek hakikat!

Diğer aylardan eksik kalan Şubat,

Arınman için sana sunarken fırsat,

On dördüne erişemeden biter saltanat.

Kalbinin güz odaları giyinse de kat ve kat,

Öldürgen çiçeği dehlizlerde çok rahat,

Süsleyecektir yalnızlığı sanki abıhayat.

İmgeler ağır, simgeler tokat!

İmgeler donuk, simgeler hasat!

 

Sevinçten haykırır eşini bulan bülbül.

Sonbahar maskesinde üzse de eylül,

Sadakate nişan olsun rengârenk sümbül.

 

İmgeler perişan, simgeler gönül!

İmgeler noksan, simgeler mutsuz!

İmgeler ağır, simgeler tokat!

İmgeler donuk, simgeler hasat!

İmgeler perişan, simgeler gönül!

Soğuk Balçık, Okan Emanet

 


Şarkıyı dinlemek için


Aşılmaz dağ olan ilişkiler, ne güzel!

Harikalar diyarında gezer bir engel.

Ve çürük bedenlerin kazdığı o tünel...

Zamanı geldiğinde ödetir sana bedel.

 

Hilenin izinde âdem döner de...

İnsanlık izinde, bencillik görevde...

 

Nisan yağmurlarını bahane eden koru,

Toprak kokusuyla soracağı soru:

Kalp kırmak kime göre doğru?

Başkalarını kanatırken, hep kendini koru!

 

Duasını okuduk... Şiirini yazdık...

Kıtalarımıza yapıştı soğuk balçık.

Ve artık..., Okan Emanet

 



Şarkıyı dinlemek için


Uzamış saçlarımın arasındaki beyaz,

Fener misali kim dost, kim kurnaz?

Akşamın esintileriyle sallanırken biraz,

Kırık ruhlar gibi sözünden caymaz.

 

Ve artık...

Ben ve grileşen dünyam tanık,

Alacakaranlık ışığında baktık...

İyi niyetinden kaybeden mantık...

Hepsini umarsız bulutlara astık.

Gurur yüklü yalanlar sahnede alkışla,

Sahte güllere benzeyen nice bakışla,

Pek yakında solup gidecek satırlarda barışla,

Başkalarına gösterdiğin şefkatle kendini bağışla!

 

Ve artık...

Kitaplarda kurgudur fedakârlık...

İçine gözyaşı damlaları kattık...

Bilinmezliğin enlerine battık...

Oysa ki ihtiyar balıkçı gibi yaşlanacaktık.


Saturday, 10 May 2025

Suskunluğum çok şey anlatır - 2, Okan Emanet

 


Şarkıyı dinlemek için tıklayın


Say ki, demli çay gölgesinde; nemli söylem,

Telafisi yoktur soğuk sohbetin; safi elem!

Tekrar tekrar başa sardığım şarkılar matem.

Buğusunda dertleşirken; özleminde erdem,

Derinden yaralansam da, suskunluğum merhem.

Görüyorsun ya! Suskunluğum çok şey anlatır.

 

Sözcük kuyusunda tek ses: hep dırdır...

Dingin senfoniler gibi benim sessiz çadır.

‘Çık küçük dünyandan’ diyene cevabım: hayır.

Tabii ki suskunluğum çok şey anlatır.

 

Konuştuklarımı dinlemek apayrı vasıf,

Sanırsan kendi söylemlerini birinci sınıf,

Sürdüreceğin hayat kalacaktır hep zayıf.

Nereye kadar gider bu anlamsız keyif?

Aç gözünü! Suskunluğum çok şey anlatır.

 

‘Dikkat çekmek benim derdim’ ne güzel infaz!

Oysa ki, hayatımın kucağında hep bu enkaz...

İşine gelmeyene her daim etsen de itiraz,

Kalpleri mühürlü onların; tek bir gonca bile açmaz!

Sesim kısıldı. Suskunluğum çok şey anlatır...








Suskunluğum çok şey anlatır - 1, Okan Emanet




 Şarkıyı dinlemek için tıklayın

Ne güne eş olabildim, ne de sana.

Akıl kararmış anlarda, tabii anlayana,

Suskun esintiler gibi narin toprak ana,

En derin sözler bile bir o yana bir bu yana...

‘Kime neyi anlatıyorum?’ dersin, sorana...

Suskunluğum çok şey anlatır...

 

Anlamayana ayna olsan da görmezsin hatır;

Küstüm çiçeği bile dile gelir satır satır

Ama benim suskunluğum çok şey anlatır.

 

Eşyanın tabiatında gizler var; okunsun!

Nasılsa sen akıp giden zamana mecbursun.

Destan yazsın diller, hep onunla avunsun!

Ne çare, dil ve edebiyat kaygılı ve suskun.

Suskunluğum çok şey anlatır...

 

Kavram zengini hislerin verince ifade,

Sınır koymadan betimlersin dağarcığını.

Yolda kardeş değilsen, sözler de geri iade.

Suskun kalmak ise gösterebileceğin tek irade!

Susturabilirsen söylemlerini bu gayede;

Göreceksin gerçek sözlerin çoğaldığını.

Bu yüzden suskunluğum çok şey anlatır.




Saturday, 3 May 2025

It is you; by Okan Emanet

 



Composed by AI SUNO


The person who may have broken your will is you;

It is apparently you who were blackened out of the blue.

It is with sheer determination that you may well rise;

What you need to do is form sincere ties;

All you are obliged to do is to know to improvise;

The day when passer-bys attempt to ostracize Is not on Sunday; It is on doomsday…

The thing that emerges by heart is hope in full feather;

What you loathe is being at the end of your tether.

It is to call it a day that you wear a gleeful smile;

It is likely that you encounter heartbreaking tile;

The reasons they are bound to do so are compelling;

What happens in fact is that their number lives imminent swelling

What you can tell is to open your eyes first and foremost!!!

It is you....

It is you....

It is you....

Be self-sufficient

Be self-confident

 

What you can tell is to open your eyes first and foremost!!!

Thursday, 1 May 2025

Yârdan öte yarışma, Okan Emanet



Composed by AI SUNO


Birbirimize yâr olacağımıza,

birbirimizi kâr sandık.

Heybemize atacakken cennetten imza,

bize kalan sadece boş bir sandık.

 

Güzel şeyler üretmek isterken birileri;

dediler ki, "Boş işler bunlar, sen karışma."

Hatalardan sermayeye doğacakken yeni fikirleri...

haykırdılar eleştirilerini: "Dur, burda artık çalışma!"

Beğenseler de bir şeyleri; kısık sesle övgüleri...

budur dünyamız: Yârdan öte yarışma!

 

Yaşantımız bize diretilen seçenek,

hangi yolda kaldığımızda ise gelecek;

hayatlarımız incelir; urganlarsa ipek.

 

İstedim ki gün batımında gelsin bahar,

dilerim, yağsın gönüllere ferahlatan karar.




Zanaatkârın Bağrı, Okan Emanet


Composed by AI SUNO

Hasretin kokusu, vuslat rengi veya kırmızı,

Kendini kandırarak geçirdiğin günlerdeki sızı.

 

Hançerlerle bezenmiş zanaatkârın bağrı,

Yalan yağmurlarında yürürken gelen ağrı,

Yıldırım düşerken gelen nağmelerdeki çağrı,

Aklından geçenler kalbine batıyor günaşırı.

Uyku, ruhunla tanışıyor; düşünceler kapı dışarı.

 

Etrafını aydınlatmak için yanan mum: gönül eri;

Anıların sanki masal; tanıdıklarınsa peri,

Mazide kalan kötüler bile sözünün eri.

Çağımızın fenaları dökerken alın teri,

Bize düşen sadece kırmızılar içinde deri.

 

Bakarken fotoğraflara, iki gözün iki çeşme,

Gel de hatıra denizinde sızılarını deşme!

 

Yalnızlık; meleklerin su verdiği bir kök,

Zifiri karanlık geceler; nafile içini dök.

Son bir gayretle uyan sabaha; bu hissi sök!




Saturday, 19 April 2025

Perde, Okan Emanet




Composed by AI Suno

Beklenmedik anda, ruhunda açılınca pencere,

Nefesin sıkışır; acı ve sancısında cendere.

Hayatında sana biçilen rol; sahne ve perde,

Söyleyemediklerin yaşar seninle; hep içerde.

Kalbinin sokakları gam içinde; aynı yerde,

Bırakıp gidemezsin uzaklara; umut var serde.

Geçip giden her gün muamma; ne var ki elde?


Perde inmiş gözlerde ararsın mana ve cümle;

Koskoca duvarlar yürür üzerine, zulümle.

Sanki yok olacak ikilemler, yazsam var gücümle,

Dert ortağı nehirleri ikna etsem tek sözümle.


Hayat bir okyanus; sen ise bir nokta,

Perdeli ayaklar büyütüyor seni adeta.

Boğazında düğüm bu yollar, boynunda yafta,

Zaman mesafedir; ister yıl olsun ister hafta.

Kızarsın çaresizliğine; hatta olursun hasta,

Yine de çekersin perdelerini; siner dünyana lavanta.

Saturday, 5 April 2025

Gamzenin kıyısında, Okan Emanet

 



Composed by AI SUNO

Kalabalıklar içinde karakalem çehre çizdim;

Geleceğin siyah beyaz resminden habersizdim.

Tutkunun gamzelerine yakutlar dizdim;

Bir taneciğine yenilecek kadar çaresizdim.

 

Dalgaların şekil verdiği gençlik,

Ağzı köpük içinde kızgın beylik,

Ortaya çıkan silik ve yorgun benlik.

 

Ne istediler senden? Bir adam, dört başı mamur;

Ellerin ceplerinde yürürken, başında yağmur,

Yakanı hiç bırakmadı üstüne bulaşan çamur,

Hep senden bir şey bekleyenlerin elinde hamur...

Aynanın karşısına geçtiğinde beliren kambur.

 

Dili olsa da gecelerin, bir an söylese:

“Hasret kaldın; kısacık sevda seli sese.”

Biliyorum, yüreğim; ihtiyacın var ateşkese.


Sunday, 30 March 2025

Art of Living By Okan Emanet




Composed by AI SUNO

Fear, by word, by definition

Has never been in my term

Being challenged by anyone
No matter how this could be done
In any way learnt to overcome them
Because to dance with the fire is my art Maybe never do I get to fight
Maybe ever have I feared of night
Darkness, being grabbed behind
All the ways are clear to find
That is my art of living
All the triumphs on my way
I never stop to say
To dance with the fire is my art Ripped off the traces of tears
On my face passed all the years
Maybe I am still young
But I have no word left for song
In an open tone, I start to sing
Now it’s high time for the bell to ring
The end is coming forward
But I never look backward Because To dance with the fire is my art



Emek; Hayal Kırıklığı, Okan Emanet

 


Composed by AI SUNO

Emek; Hayal Kırıklığı

 

Nakış nakış işlenen emek, görmez hürmet,

Kalbinden dökülen tek dua; ya kısmet!

Ömür dediğin bir limana ulaşmaksa şayet

Ayağa kalk diyor sana, adsız bir kuvvet

Beş para etmeyen emek; nerelerde kıymet?

 

Yılların beşiğinde yeşerttiğim emek,

Her bir anında umutlar ilmek ilmek…

 

Mahzendeki ışık için çırpınışlar bir defa,

Doğmayacak güneş gibi bindir cefa,

Dudaklar zikretmeyecektir bir vefa;

İşte tam da burada kırıktır hayaller;

Yenilerine yer açmadan, elveda!

 

Hapsolmuş dualar, adımlarken avluda,

Gün doğumunda emekler, koşarken umuda,

Her yanım beşer, akıllar para pulda,

Nafile balık avlıyor emekler; bulanık suda.

 

Yılların beşiğinde yeşerttiğim emek,

Her bir anında umutlar ilmek ilmek…




Saturday, 29 March 2025

Mucize tohum, Okan Emanet

 


Composed by AI SUNO

Mucize tohum

Yerini yurdunu kurmuş iken bir ocakta,

altını üstüne çevirdiler yuvasını oracıkta,

kiremitler ördüler can yüzüne o sokakta,

çok derinden gelen mucize tohum doğmakta;

tebessüm gözlerde, ya kulübede ya da konakta.


Küçücük aralıktan sızan mucize tohum;

çaresiz yalnızlığa sarılmış, ışıktan mahrum.

Ser verip sır vermeyen esintilere mahkum,

ayna gibi kendinden pay biçen duygum...

"El değmemiş toprak örtüsünde diğer yarım."


Dağları devirip gelişen fidan,

ruhunda asla dinmeyen isyan,

sözcükleri dans ettiren lisan,

meydan okuyan dillerde zindan.


Dallarında sır küpü meyve...

Beni benden alan amansız zirve...




Saturday, 22 March 2025

Manzara, Okan Emanet

 Manzara


Composed by AI Suno

Göz yaşı pınarları arasında ateş yakan Ankara;

Kucağında mermer taneleri besleyen Marmara,

İki yurt arasında kalmış gönül, koşarken huzura;

Koparacaktır, melteme dönmüş yüreğim yaygara.

Serin iken sert; hafif iken dert, bu macera

Kapattığım anda gözlerimde, günü yitirmiş manzara.

 

Başı aşk, sonu mabet bu çağ;

Üst üste konmuş nefes, bu dağ;

Erişeceğim ya ölü ya da sağ!

 

Ağlayacağın kadar ağla;

Yağabileceğin kadar yağ;

İşte budur, değişmeyen manzara…

 

Bağı çözülmüş duygular…

Her nabzında seni sınar…

İstemeyeceğin kadar…

 

Ve artık sözler, yitip giden gençliğime ağıt;

Manzaramda sağa sola savrulan kâğıt,

Dillerimde tek dua: Gözümdeki ‘seni’ dağıt…






Sunday, 16 March 2025

Tez-2

 Composed by AI SUNO


Gönlün odalarında yeşeren duygu dinlemez;

aklın nafile çabalarla uyarsa da kaç kez,

yalvarsan da hayat, hayallerini affetmez,

nasıl olsa her yanın insan, sade yargısı tez.


Gül varmış, gülüm yokmuş der ya masal,

evvel zaman içinde yüzerken bir sandal,

udun kanadında bir aşk, hayal meyal,

her karakterinde ince işlenmiş bir sual,

"yaşananlar mı? umdukların mı?" kutsal...


Beklemek; ayaz geceler gibi buzdan,

kalp çalgısının telleri titrer yastan,

ve sazın kalbine aşkı döken ozan,

çıkar sahneye; olur ruhuna derman.

Tabi ki hüznün çiçeklerini açmaya varsan...


Sevda falı imgeleri yok ki eşi benzeri,

kanun taksiminde doğan sevda sesleri;

ince işçilikle kanun açar defteri;

sonunda güneş yükselip siler her nefreti...



Tez-1, Okan Emanet

Composed by AI SUNO

Müziğin girişinde ruhun gariban;

sonunda huzura inanıyorsan,

keman tellerinde ağlayan insan,

hasret taneleri ile doluysa her dakikan;

cebinde resim, almazsın ders hatalarından

 

Uzaklarda, denizin kulağındaki şarkı,

seni sana anlatan belli belirsiz yankı;

masum gitar nameleriyle haşir neşir...

manayı yitirmiş ruhlar ile dolu şehir,

keskin bıçak darbesiyle bölen bu nehir,

daha sayamadığım deryalardaki fikir...

hepsi bu soğuk dünyada tekdir, birdir.

 

Biçare kalmış öykü ile ilhamımı dağlama,

eski defterleri açıp için için ağlama;

ve nihayet sevince galip gelen hisli bağlama,

kime yarar ki bu dizeler sadece garibana...

 

Hep aynı tonda çalan ritim ve pes,

döner dolaşır aynı sözde durur

Hem de kaç kez?

yansıtır sana kalpleri

sade yargısı tez!